Filmin kimyasal esası 1787'de Alman Johann Heinrich Schulze tarafından keşfedilmiştir. Schulze, tebeşir ve gümüş nitrat karışımını bir cam şişe üzerine sürmüş ve bir kısmını kapatarak güneşte bırakmıştır. Üstü kapanmayan kısmın güneş ışığı ile siyaha döndüğünü belirlemiştir. 1840'ta İngiliz William Henry Fox Talbot, gümüş iyot ile kaplanmış bir kâğıttan negatif ve pozitif kısımlar elde edileceğini göstermiştir. Yarım dakikalık bir ışıkta kalmadan sonra, negatif gallik asit ve gümüş nitratlı banyodan geçirilmekteydi. Işık görmeyen gümüş iyodun sodyum tiosulfate veya hipoya geçmesiyle resim tesbit edilebiliyordu. 1847'de Fransız Niepce de Saint-Victor, ışığa hassas maddeleri toplayıp cama sürerek daha ileri gelişme sağladı. İngiliz Frederick Scott Archer, 1851'de kolodyum ve banyo için pirogallik asit kullandı. Kolodyumu kullanmadan hemen önce cama sürülmesi ve yaş olarak banyodan geçirilmesi önemli bir zorluk çıkarmaktaydı. Ancak bu yolla binlerce resim elde edilmiştir. Modern film 1870'te jelatin emülsiyonun kullanılmasıyla başladı. Bu madde ışığa hassas gümüşü alta bağlıyor ve ışığa hassaslığı artırıyordu. Kullanımdan önce sürülebilmesi ve resmi negatifte uzun zaman tutup, banyoyu istenilen zamanda yapma imkânı vermesi çok büyük kolaylık sağlıyordu.

Film, fotoğrafçılık, sinema, röntgen ve radyografide görüntüyü tespit etmeye yarayan yarı saydam plastik şerit. Esasını bir plastik şerit üzerine emülsiyon halinde sürülüp kurutulmuş ince, ışığa duyarlı bir tabaka teşkil eder. Fotoğrafçılığın başladığı ilk yıllarda, plastik şerit yerine cam kullanılırdı. Sonradan eğilip bükülebilen nitroselülozdan yapılmış filmler kullanılmaya başlandı. Fakat bunlar yanıcı olduğundan, terk edilip, yanıcı olmayan, esnekliğini uzun zaman muhafaza eden ve yıkama işlemleri sırasında boyutları değişmeyen asetilselüloz esaslı filmler yapıldı. Işığa duyarlı tabakayı meydana getiren emülsiyonun esasını, ışık görünce değişen gümüş tuzları (gümüş klorür, gümüş iyodür, gümüş bromür) teşkil eder. İlk zamanlar gümüş tuzları kolodyum denilen çözelti içine çöktürülerek plastik film şeridinin üzerine sürülürdü. Kolodyum kuruyunca, filmin banyo işlemini zorlaştırdığından, bunun yerine jelatin kullanılmaya başlandı. Gümüş tuzları jelatin içinde billur veya tanecikler halinde yayılmış haldedir. Jelatin çözeltisine, gümüş nitrat ve sodyum veya potasyum tuzlarını katmak suretiyle elde edilen emülsiyon, filmin üzerine bir yarıktan geçirilerek yayılır. Soğutulduğunda jelatin kuruyarak sertleşir. Meydana gelen kaplama tabakasının kalınlığı onda bir milimetre kadardır. Röntgen filmlerinin iki yüzü de kalın bir tabakayla kaplanır. Renkli fotoğraf filmleri kat kat değişik gayeleri için tabakalarla kaplanırlar. Eni ve boyu çok büyük olan film topları istenilen en ve boyda kesilerek makaralara sarılır. Sinema filmleri gibi kabın da kenarlarına delik açılır.

Film üzerindeki jelatinli tabakaya ışık düşünce burada bulunan gümüş tuzları, gümüşe veya tabakanın diğer maddeleriyle reaksiyona girebilen bir halojene dönüşür. Meydana gelen gümüş çok az olduğundan görüntü gizlidir. Bu gizli görüntü developman işlemiyle belirgin hale getirilir. Bu işlemin temelini gümüş tuzlarını gümüşe dönüştüren kimyasal maddeler meydana getirir. Işık görmüş gümüş tuzları tanecikleri, bu kimyasal maddelerden daha çabuk etkilenerek gümüşe dönüşür. Işık görmemişler ise bu maddelerden etkilenmezler. Görüntüdeki ara tonlar, taneciklerin bir kısmının etkilenip, bir kısmının etkilenmemesinden ileri gelir. Görüntüler bu yüzden taneli bir yapıya sahiptir. Tanecikler ne kadar büyükse, resmin taneli yapısı da o kadar belirgin hale gelir. Ayrıntıları görüntülemek güçleşir. Filmlerin duyarlılığını ölçmek için DIN ve ASA olmak üzere iki sistem kullanılır. Az duyarlı yavaş filmler küçük sayılarla, çok duyarlı hızlı filmler ise büyük sayılarla belirtilir. ASA sisteminde duyarlık iki katına çıkınca, sayı da iki katına çıkar. DIN sisteminde ise duyarlıktaki artış sayıya 3 eklenerek belirtilir. Renkli filmlerde mavi, yeşil, kırmızı ışıklara duyarlı kat kat tabakalar bulunur. Diğer renkler bu tabakaların etkilenme derecelerine göre tesbit edilirler. Bu tabakalarda gümüş tuzları yanında renk maddeleri de bulunur. Siyah-beyaz filmlerde görüntüyü gümüş meydana getirdiği halde, renkli filmlerde gümüş temizlenerek atılır. Görüntüyü ise developman işlemi için katılan kimyasal maddelerin yükseltgenmiş halinin renk maddeleriyle reaksiyona girmesi meydana getirir. Doğrudan pozitif görüntü veren renkli filmlerin yapısı aynıdır. Farklılık, banyo işlemlerinden ileri gelir. Objektif içinden geçen ışık hüzmelerinden oluşan görüntünün elde edilebilmesi için; Saydam bir yüzeye sahip. Üzerine Gümüş bromür, Gümüş klorür, Gümüş iyodür gibi ışığa duyarlı bileşiklerden sürülmüş maddedir. Bunlar pozlandırılmış alan içerisinde aydınlık ve karanlık bölgelerin farkını ortaya çıkaracak kimyasallarla banyo edilirler.

Filmlerin Sınıflandırması

Boyutlarına Göre

Film boyutları büyüdükçe fotograf baskılarında ve görüntülerinde keskinlik artar.
Film boyutları küçüldükçe baskılarda ve görüntülerde keskinlik azalır.

Büyük boy filmler:     10x12.5 cm, 20x 5 cm ve üzeri büyük boyutlu filmler
Orta boy filmler:        4,5 veya 6 cm genişliğinde 80 cm uzunluğunda roll filmler
Küçük boy filmler:     18x24 mm veya 24x36 mm boyutlarındaki filmler
Minyatür filmler:        C110 filmler

Hızlarına Göre
Film hızları arttıkça; Işık ihtiyacı azalır. Pozlama süresi azalır. Fotografı oluşturan en küçük nokta yani grenler büyür. Grenlerin büyük olması fotografın baskısında keskinliğin azalmasına neden olur. Fim hızları azaldıkça; Işık ihtiyacı artar. Pozlama süresi uzar. Grenler küçülür.

Yavaş (16 - 40 ASA*)
Poz süresi uzundur. Film üzerinde fotografı oluşturan gerenleri çok küçük olduğundan baskılarda yüksek keskinlik verirler . Işık sorunu olmayan yerlerde veya durağan konuların çekimlerinde kullanılırlar.

Orta Hızlı ( 50 - 100 ASA*)
En çok kullanılan film hızıdır. Normal bir görüntü ve keskinlik verirler. Daha çok dış çekimlerde durağan veya az hareketli konular için uygundur.

Hızlı Filmler (125 - 400 ASA*)
Hareketli konuların çekimlerinde veya uygun ışık koşullarının olmadığı zamanlarda kullanılırlar. İri grenli olduklarından bu filmden yapılan baskıların keskinliği azalır. Manzara veya portre konularında daha sık kullanılır.

Çok Hızlı ( 800 - 3200 ASA*)
Çok hareketli konuların veya gece fotograflarının çekimlerinde kullanılır. Grenleri çok iri olduğundan bu tür filmlerden üretilen baskıların keskinliği daha da azalır. Yeterince aydınlanmamis kapalı mekan çekimlerinde kullanılır.

(*) ASA (Amerikan Standartlar Entitüsü tarafından belirlenmiş film hız birimidir)
ASA değerleri aritmetik dizi özelliği gösterir. 100 ASA'lık bir film 50 ASA'lı filmden iki katı daha duyarlıdır.

Siyah Beyaz Filmler
Esnemeyen birçok taban üzerine kaplanmış gümüş bileşiklerinden oluşur. 1mm² bir milyon kristal (gren) bulunur. Kaplama üzerindeki ince jelatin gümüş bileşiklerinin zarar görmemesini ve filmin banyo ve kurutma sırasında kıvrılmasını önler. Elde edilen negatif filmden, pozitif bir görüntü elde edebilmek için negatif siyah-beyaz kağıda baskıları yapılır.

Renkli Negatif Filmler
Bütün renkli filmlerde üç fonksiyonel ışığa duyarlı bileşik tabakadan meydana gelir. Her tabaka bir ana renge karşı hassastır. Bu tabakaların üstten itibaren sırası: mavi, yeşil ve kırmızıdır. Mavi ışığın yeşil ve kırmızıya duyarlı diğer tabakalara etki etmemesi için maviye duyarlı tabakanın altına bir sarı filtre tabakası konmuştur. Bu tabaka geliştirme işleminden sonra saydam hale gelir. Amacı beyaz ışıktan maviyi çıkararak alttaki tabakaları etkilemesini önlemektir. Renkli filmlerde her bileşik tabakası ışığa duyarlılığı sağlayan gümüş bileşikleri içerirler. Geliştirme banyosunda meydana gelen boyama maddeleri her bileşiği kendi karakterine uygun boyar. Daha sonra gümüş bileşikleri filmden temizlendikten sonra geriye sadece boyama maddeleri kalır. Eğer banyo işlemlerinden sonra negatif tabakaları ayırabilseydik. En üste maviye duyarlı tabakada orjinali mavi olan yerler sarı, yeşile duyarlı olan tabakada orjinali yeşil yerler megenta, kırmızıya duyarlı tabakada orjinali kırmızı yerler cyan olarak görünürdü.

Renkli Pozitif Filmler
Renkli pozitif filmler projeksiyon veya direkt baskı amaçlı kullanılırlar. Pozitif görüntü oluşumu için film önce Siyah Beyaz geliştiricide yıkanır daha sonra renklerin oluşması için ikinci banyo da yıkanır.

Siyah Beyaz Pozitif Filmler
Renkli pozitif filmler gibi kullanılır. Film bileşikleri Renkli negatif filmlerdekine benzer olup sadece siyah-beyaz ve tonlarını ortaya çıkaracak bileşiklerden oluşmuştur. Siyah beyaz fotografı seven ve baskısını yapamayan kişiler tarafından kullanılır. Ama henüz kendine renkli negatif filmler gibi bir yer bulamamıştır.

Polaroid Filmler
Anında görüntü veren üç renge duyarlı bileşik taşıyan filmlerin her birinde boya hazır olarak kart üzerinde bulunmaktadır. İşleme polaroid film kullanan makinada pozlandırma ile başlanır. Film kameranın altında görünen ucundan çektiğinizde pozlandırdığımız kısım ile boya taşıyıcı kağıt silindirler arasından geçerek kesedeki kimyasal araya homojen olarak yayılır ve yüzyüze gelerek dışarı çıkarlar. Gelişme işlemi başlamıştır. Işıktan etkilenen bileşikler karşılarına gelen yüzeydeki boyayı tutar. Boya diğer tarafa aktarılır. Örneğin maviye duyarlı bir tabakada, üzerinde hiç mavi olmayan bir görüntü sadece sarı rengin aktarımına sebeb olur. Yeşile duyarlı tabakada eğer görüntüde yeşil yoksa magenta aktarılır. Beyaz bölgelerde hiç bir boya aktarımı olmaz, siyah bölgelerde ise tüm boyalar aktarılır. Yüzyüze gelmiş negatif ve pozitif dışarı çıkarıldığında alıcı tabaka bütün renkleri taşıyan bir pozitiftir.

APS - Advanced Photo System
Film formatı 35mm'den daha küçük olup 24mm eninde olup 15, 25 veya 40 adet film boyutlarında olarak kartuşa yerleştirilmiştir. Her bir kare 9/16 oranında film üzerine kaydedilir ve isteğe göre 2/3, 9/16 veya 1/3 oranında üç değişik formatta basılabilir. Baskı için gerekli olan tüm bilgiler, filmin ne kadarının pozlanıp pozlanmadığı gibi bilgiler filmin üst kısmında gözle görülebilecek şekilde transparan manyetik tabaka üzerine kaydedilir. Filmin index baskısında fotografcının adı, çekim tarihi, mekanlar, baskıyı yapan stüdyonun adı, film numarası gibi bilgiler basılabilir.

Dia Pozitif - Slayt Filmler:
Çekilen konuların aynı renk ve görüntüde görünen, kimyasal olaylardan sonra da pozitif görüntü veren filmlere denir. Dia filmlere slayt, transparan veya pozitif filmler de denir. Sb veya renkli filmlerdeki görüntü film üzerine negatif olarak düşmesine karşın, dia filmlerde pozitif olarak düşer. Renkli pozitif filmler projeksiyon veya direkt baskı amaçlı kullanılırlar. Filmi pozlayıp banyo ettikten sonra vizörden gördüğümüz görüntüyü elde ederiz. Yani negatif filmlerdeki gibi renkler ters ve kontrast değil, doğada olduğu gibi görünür. Dia Pozitif filmler bir projeksiyon makinesi yardımıyla perdeye görüntüleri düşürülerek seyredilebilirler. Bu sayede boyutları büyütülebilir veya küçültülebilir. Ressamlar bu yöntemle bir görüntüyü tuvale veya daha büyük alanlara yansıtarak resim yapmaktadırlar. Dia pozitif filmler negatif filmlerden farklı banyo malzemesi ile farklı şekilde banyo edilirler, projeksiyon veya direkt baskı amaçlı kullanılırlar. Pozitif görüntü oluşumu için film önce siyah beyaz geliştiricide yıkanır daha sonra renklerin oluşması için ikinci banyoda yıkanır.

Renkli pozitif filmlerde renkler film üzerinde doğadaki orijinal renkler gibidirler. Renkli pozitif filmlerden karta direk baskı yapılacak olursa kart üzerindeki görüntü doğadaki renklerin tersi olur. Bu nedenle pozitif filmler ya projeksiyon aracılığıyla ya da doğrudan doğruya kullanılırlar. Günümüzde pozitif filmlerden de pozitif kart baskısı yapılabilmektedir. Film üzerinde pozitif görüntü elde edilmesi için film önce siyah beyaz geliştiricide, her tabaka üzerinde siyah-beyaz gümüşlü bir görüntü elde edilir. Daha sonra ilk geliştirme banyosu sırasında etkilenmemiş yerlerde boya ve her tabakada pozitif renkler oluşur. Renkli pozitif ve negatif filmlerin gün ışığı (daylight) ve yapay ışık (tungsten) koşullarına göre üretilmiş iki ayrı tipi vardır. Gün ışığı filmleri en doğru renk dengesini güneş ışığı ile aydınlatılan konularda verirken, yapay ışıkta pozlandırılırsa renkler sarı-kahverengi sonuç verir.

Yapay ışık filmleri ise tungsten ampulünün ışığında en doğru renk dengesini verirken, gün ışığında bu film kullanıldığında mavi tonların hakim olduğunu görürüz. Bu renk kaymalarını düzeltmek için renk dengeleme ve renk düzeltme filtreleri kullanılabilir. Yapay ışık filmleri tungsten kaynağının cinsine göre iki tiptir: A-tipi filmler renk sıcaklığı 3400 kelvin olan fotoğraf ampulleri için üretilmiştir. B-tipi filmler ise renk sıcaklığı 3200 kelvin olan stüdyo aydınlatması içindir. Bu tür filmler çift emülsiyon katmanı içerirler ve cismin bütün renklerini tam veya yarım tonlar olarak gözümüzün gördüğü biçimde yani pozitif olarak verirler. Dönüşümlü filmler, geliştirme sırasında ara ışıklama denen bir işlem sonrası pozitif görüntü verirler. Saydam adını alan bu son ürün genellikle projeksiyon ile izlenir. Cibachrome ve benzer teknikler dışında ara negatif almaksızın, kart baskısı yapılamaz. Matbaada çoğaltılacak, basın, reklamcılık, poster, afiş gibi çalışmalar ile saydam gösterileri, multivizyon çalışmaları için uygundur. Dönüşümlü filmlerle yapılan çekimlerde dikkat edilmesi gereken, çerçevelemenin ve konu düzenlemesinin çok dikkatli yapılmasıdır. Saydam filmlerin görüntüsü Negatife göre her zaman daha keskin ve parlaktır. Her formatta renkli pozitif film üretilmektedir.